Bir Bavul, Bir Şehir, Bin Hikâye

. 2. sınıflarımız bu çeyrek dönemde, kültürel oluşumun büyüleyici hikayesiyle harmanlanmış bir İstanbul yolculuğuna çıktı. Her şey, nostaljik bir bavulun sınıfa taşınmasıyla başladı. Öğrencilerimizin merakını uyandıran ve hayal gücünü ateşleyen bu bavul, projenin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Çeşitli oyunlar ve stratejilerle bavulun sırrını çözmeye çalışan öğrencilerimiz, nihayet İstanbul Projesi'ne açılan kapıyı araladı. Bu süreç, yalnızca bir anahtarın bulunmasından ibaret değildi; öğrencilerimiz tarihin ve sürecin içine işlenmiş İstanbul'un büyülü parçalarına adım attılar. Ziya Osman Saba'nın dizelerinde hayat bulan İstanbul şiiri eşliğinde Kız Kulesi'nin geçmişine sanatla dokunurken, bu eserler panolarda birer sanat galerisini andırdı. Üç boyutlu yazıcıdan çıkardığımız Kız Kulesi maketiyle zaman tüneli yolculuğu başlatıldı; farklı dönemlerde kulede yaşananlar doğaçlamalarla sınıflarda canlandı. Galata Kulesi'nden Beyoğlu'nun büyülü sokaklarına yayılan bu kültürel miras, oyunlaştırmayla bir maceraya dönüştü. Sara Şahinkanat’ın kaleme aldığı “Beyoğlu Macerası” kitabı üzerinden çözülen şifreler ve grup çalışmalarıyla geliştirilmiş görev haritaları, tarihin sokaklarında bir dedektif gibi bizleri çalışmaya davet etti. Galata Kulesi'nin geçmişinden ilham alan sanat çalışmaları ve Beyoğlu'nun göz kamaştıran etkinlikleri, öğrencilerin sadece tarihi öğrenmesini değil, onu yaşamalarını sağladı. Bu sıra dışı yolculuklar hem bireysel hem de ekip çalışmasının gücünü ortaya koyarak, kültürel miraslarla bağ kurduğumuz eşsiz bir öğrenme deneyimi yaşattı.